Son haftalarda Türkiye kamuoyunun ve medyanın geniş bir şekilde tekrardan konuştuğu 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler, gözaltında kayıplar ve hak ihlalleri konuları, adaletin sağlanmadığı ve ilgili şahısların bugün dahi güç ve iktidar odaklarının merkezinde olduğu bir kez daha açığa çıkmaktadır. 1990’lı yıllarda yaşanan 17 bine yakın faili meçhul cinayet ve kayıplar içinde Turabdin bölgesi Süryanileri de hedef alındı ve bu saldırılar neticesinde Avrupa’ya yoğun bir göç dalgası başladı. Yaklaşık 60 Süryaninin öldürüldüğü bu cinayetler aydınlığa kavuşmadı ve Meclis altında yapılan talepler de cevapsız bırakıldı.
Güvenlik sorunu, düşük yoğunluklu savaş, paramiliter güçlerin varlığı 1990’lı yıllarda Turabdin bölgesinde Süryanileri ağır bir biçimde etkilerken, zorla köy boşaltmaları, zorla kaçırma, tehdit ve faili meçhul cinayetler ile önde gelen şahsiyetler hedef alındı ve öldürüldü. Turabdin’in farklı yerlerinde iş insanları, politikacılar ve meslek sahibi Süryaniler hedef alındı. Özellikle, bugün Türkiye’de konuşulan ve medyada ismi geçen bazı şahsiyetlerin 1990’lı yıllarda resmî görevlerde bulundukları da ayrıca not edilmelidir. Yaşanan bu saldırı ve cinayetler sonrasında Turabdin Süryanileri yoğun bir şekilde bölgeyi terk ederek Avrupa ülkelerine yerleşti ve bununla beraber bölgedeki Süryani varlığı tehlike altında kalırken aynı zamanda Süryanilere ait köy ve mal mülklere ikinci taraflar el koymaya ve sahiplenmeye başladı.
Türkiye’de toplumsal barış, demokrasi, özgürlükler, Kürt sorunu ve temel hak ve özgürlükler sorunlarının sağlıklı bir şekilde işlemesi için 1990’lı yıllarda yalanan hak ihlallerinin bütün yanlarıyla açığa kavuşması ve adalet talebinin net bir şekilde sağlanması zaruridir. Bu süre zarfında, hem devlet içinde hem de devlet dışında varolan paramiliter ve karanlık güç odaklarının yapılanmaları, ilişkileri ve görevlerinin aydınlatılması Türkiye’deki hak mücadelesinin temeli olmalıdır.
Bu süre zarfında, Avrupa Süryaniler Birliği, ESU olarak yaşanan faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların ortaya çıkması için demokrasi güçleri ile mücadeleyi sürdüreceğimizi belirtir ve halkımızı bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz.