AVRUPA SÜRYANİLER BİRLİĞİNDEN TURABDİN’DEKİHALKIMIZA AÇIK MEKTUP

Avrupa Süryaniler Birliği-ESU olarak ülkede, diasporada ve dünyanın her yerinde yaşayanhalkımızın siyasi, dini, kültürel, toplumsal kurum kuruluş temsilcilerini ve bireylerini sevgive saygıyla selamlıyoruz.Halkımızın sahip olduğu isim, mezhep ve coğrafik bölgeler arasında ayırım yapmadanülkemizi, tarihimizi, kültürümüzü, dilimizi Bethhnahrin medeniyetinin bir bütünü olarakgörüyoruz. Halkımızın değerleri, ülkesi, kimliği ve toplumsal dinamikleri çok yönlü ve ağırbaskılarla parçalanarak, dünyanın birçok kıtasına dağılmasına, aramızdaki ulusal bağların,yurtseverlik duygularının ve dayanışma ruhunun zayıflamasına yol açmıştır. Tarihimiztrajedi, soykırım, talan ve demografik değişimlerle insanlık için bir ibret tablosudur. Halkolarak yaşadığımız ve acısını çektiğimiz yaralarımızdan, kayıplarımızdan, parçalanmışyapımızdan, bizi birbirimize düşman eden oyunlardan dersler çıkarmalıyız. Tarih boyuncaülkemizde ve coğrafyamızda meydana gelen savaşlar sonucunda, çoğunlukla halkımızkaybetmiş ve ülkemiz başka güçler tarafından işgal edilmiştir. Çağa ayak uydurulmadığıve ortaya çıkan fırsatlar değerlendirilmediği için, her zaman gelişmelerin gerisindekalarak, büyük güçlerin egemenliği altında ezilmekten, kendimizi kurtaramadık.

Günümüz koşullarında Ortadoğu yeni çatışmalarla büyük bir değişimi yaşamaktadır.Halkımızın her bireyine düşen temel sorumluluk, birbirimizle dayanışma içindehareket ederek, yaşanan bu siyasi depreme karşı ayakta durmayı başarmaktır.Özellikle son yıllarda ülkemiz Bethnahrin’in Suriye, Irak, Lübnan sınırları içerisindedevam eden savaş ve ekonomik kriz, kitlesel göçleri daha da hızlandırmıştır.Türkiye’nin sınırları içinde kalan Turabdin’deki gelişmeler ise, daha farklı olmuştur.Çünkü diasporadaki halkımızdan yüzlerce aile ülkeye dönüş adımlarını atarak,Turabdin’i yeniden inşa etmeye başlamışlardır. Köyler, manastırlar, kiliseler yenidenyaşama, ibadete açılmışlardır. Bu güç ve moral verici gelişmeler herkesiumutlandırırken, meydana gelen bazı olumsuz yaklaşımlar, kavgalarda dayanışmaruhumuzu, güvenme duygumuzu yaralamaktadır. Tarih boyunca düşmanlarımızın bölparçala yönet politikalarıyla kaybettiklerimizi, kazanmanın yolu, ve ya bu kirlisiyasetin zararlarından kurtulmanın çaresi, birbirimize karşı sevgi, saygı beslemektenve el ele vererek değerlerimizi geliştirmekten geçiyor.

Turabdin’deki halkımızın ülkeye dönüş konusunda attığı onurlu, kararlı adımların toplumsal bir hayata, zengin bir kültüre ve ulusal bir bilince dönüşüp kurumsallaşması için dini liderlerimiz, kilise heyetleri, dernek yöneticileri, muhtarlar, iş insanları, esnaflar, ziraatçılar ve meslek sahibi herkes işini yaptığında, bölgede büyük bir kalkınmaya yol açacağı gibi, örnek bir yaşamı temsil etme kültürüde gelişecektir. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, gençler, toplumun bütün kesimleri ve her yaştan insanlarımız arasında hak ve adalet ilkesi esas alındığında ve doğrular temsil edildiğinde, yaşanan bütün sorunlarada çözüm yöntemleri bulunacaktır. Birçok dönemde halkımız köylerini, şehirlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldığı için, mal ve mülkleri ya gasp edilmiş ya da sahipsiz kaldığından dolayı, başkasının eline geçmiştir. Dolayısıyla Turabdin’de meydana gelen anlaşmazlıklar, dargınlıklar, kavgalar, karşılıklı açılan mahkameler, devlet güçlerine şikayetler, ağalardan güç almak için verilen rüşvetler yaygınlaşmıştır. Böylece bireysel yaklaşımlar ve dağınıklık, büyük bir karmaşıklığa zemin oluşturmaktadır. Dolayısıyla böylesi bir ortamda birçok insanımız katledilirken, katillerde cezasız kalmışlardır.

Yaklaşık 50 yıl önce ülkeden diasporaya başlayan göç, tersine dönmüştür. Bu olumlugelişme, ülkede kalan ve yeni dönenler arasında olumsuz bi hassasiyet oluşturmamalıdır.Çünkü aradan geçen zaman değişik kültürel özelliklerle şekillenen nesiller arasında bazıfarklı yaşam tarzları oluştuğundan, herkes koşullara göre uyum sağlamaya önem vererek,yapıcı bir rol oynamalıdır. Yaşanan bu olumsuzlukların diasporada başlayan ülkeye dönüşumudunu ve çalışmalarını engellememek için, ayrıca Turabdin’de özlediğimiz çağdaşilişkilerin ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirilmesi için, herkes sağduyulu davranıp vevicdanıyla hareket ettiğinde, hepimiz kazanacağız. Sayfo’da barbarca katledilen atalarımızınkanı ve kemiklerinin bulunduğu Turabdin’in kutsal topraklarında çağdaş bir yaşamı inşaederek, yeni döneme cevap vermenin ve kimliğimizi temsil etmenin iradesini ortayakoymalıyız. Bu temelde diaspradaki halkımızın Turabdin’in kalkındırılması için atılımlaryaptığı bu süreçte, bütün insanlarımızı birliğe, barışa ve yardımlaşmaya çağırıyoruz.

Bunun için yapılması gereken çalışmalar;

  • Turabdinde sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda çalışmaların planlı yürütülmesi içinkooperatiflerin oluşturulması.
  • Bütün federasyon, dernek ve toplumsal alandaki kurumların bir konfederasyon çatısıaltında resmi bir yapıya kavuşturulması.
  • Sosyal, ekonomik ve diğer alanlarda çıkan sorunları çözmek amacıyla kanaatönderlerinden oluşan bir barış komisyonunun oluşturulması.
  • Gençlik, spor ve kültür ve insani yardım çalışmaları için bir derneğin açılması.